SİNOP, KASTAMONU, AZDAVAY, PINARBAŞI DOĞA, TARİH ve KÜLTÜR TURU

3 Gece 3 Gün, 2 Gece Otel Konaklama

30 Kasım/3 Aralık 2023

 

  

Hareket Saat ve Noktaları:

22.00: İncirli E5 Dilek Pastanesi Önü
22.30: Mecidiyeköy Meydan Mado Önü
23.00: Kadıköy Evlendirme Dairesi Otoparkı Yanı
23.20: Kartal Köprüsü Otobüs Durağı
23.45: Gebze Center Otobüs Durağı

00.30: İzmit Halk Evi Durağı

 

PROGRAM

1. ve 2. Gün: İstanbul, Sinop

Değerli misafirlerimiz, belirtilen saat ve noktalarda aracımızdaki yerlerimizi alarak İzmit, Adapazarı, Gerede üzerinden Sinop’a hareket ediyoruz. Sabah saatlerinde yol üzerinde vereceğimiz ekstra sabah kahvaltısı molamızdan sonra Sinop’a varıyoruz. Sinop sahilde çay ve kahve molamızın ardından şehir gezimize başlıyoruz. Sinop’ta Sabahattin Ali’nin ‘’Aldırma Gönül Aldırma’’ şiirini kaleme aldığı ve Kerim Korcan, Mustafa Suphi gibi birçok tanınmış ismin mahpusluk yaşadığı Tarihi Sinop Cezaevi’ni ziyaret ediyoruz. Sinop Cezaevi’ndeki kısımları, Sabahattin Ali’nin koğuşunu ve disiplin hücrelerini görüyoruz. Sonrasında Sinop Kalesi, Alaaddin Camii, Pervane Medresesi, Arkeoloji ve Etnografya Müzelerini geziyoruz. Gezilerimizin ardından taze Karadeniz balıklarıyla ekstra öğle yemeğimizi alıyoruz.  Sinop limanında sadece Sinop’ta bulabileceğimiz Boyabat ezmesi, el yapımı kotraları ve yöresel ürünleri satın alabileceğimiz serbest zamanımızın ardında otelimize hareket. (Hava şartlarına bağlı olarak Akliman ve Hamsilos Koyu görülebilir) Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Konaklama KASTAMONU

 

3. Gün: Sinop, Kastamonu 
Değerli misafirlerimiz, otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısından sonra Kastamonu’ya hareket ediyoruz. Kastamonu’da tarihi şehir merkezinin sokaklarında kaybolup, şehir gezimizde bizi etkileyecek, yüzlerce yıl sapasağlam ayakta duran tarihi miraslarımızı ziyaret ediyoruz. Şehrin en büyük ve en eski camii Atabeygazi Camii’ni görüyor, ardından en büyük külliye olan Yakupağa Külliyesi’ni geziyoruz. İsmailbey Külliyesi’ni (cami, medrese, türbe, Deve Hanı) gördükten sonra, Cumhuriyet Meydanı, Hükümet Konağı, Şehit Şerife Bacı Anıtı, Nasrullah Camii ve Meydanı, Liva Paşa Konağı (Etnoğrafya Müzesi) göreceğimiz yerler arasındadır. Sonrasında Münire Medresesi’ni gezip, el sanatları çarşısı olan medresede alışveriş molası veriyoruz.  Kastamonu’daki son ziyaret noktamız olan Vedat Tek Kültür Merkezi’ne gidiyoruz. Valiliğe bağlı bu eski restorasyon merkezi, günümüzde bir müzeler kompleksi olarak hizmet veriyor ve Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesi, Dantel Müzesi, Bebek ve Silah Müzelerine ev sahipliği yapıyor. Akşamüstü otele dönüş ve dinlenme. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Konaklama KASTAMONU

 

4. Gün: Kastamonu, Mahmut Bey Camii, Azdavay, Pınarbaşı, İstanbul
Sabah kahvaltısından sonra otelimizden bavullarımızla birlikte çıkış yapıyor ve Küre Dağları’nın kalbine doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Kastamonu’ya 17 km mesafedeki Kasaba köyünde 14. Yüzyıldan kalma, UNESCO geçici miras listesinde bulunan ahşap Mahmut Bey Camii’ni göreceğiz. Ahşap iç mekanıyla 650 yıldır hiç bozulmadan günümüze gelmiş olan dünyada eşi olmayan bu eser bizleri kendine hayran bırakacak. Sonrasında Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerimizde, Türkiye’nin tek PAN Parks üyesi olan, bitki ve hayvanların güven içerisinde varlığını sürdürebildiği doğal ekosistemlerin ve insanların ona hak ettiği değeri vererek korunan alanlarda doğayla baş başa harika bir gün bizi bekliyor. Bir saatlik bir yolculukla önce Azdavay ilçemize ulaşıyoruz. Minibüslerle yapacağımız kısa bir yolculukla Çatak Kanyonu üzerinde yeni yapılmış olan Cam Terasa ulaşıp buradan yüzlerce metre derinlikteki Devrekani Çayı’nın açtığı kanyonun nefes kesen görüntüsünü izleyeceğiz. Ardından Pınarbaşı’na doğru yolumuza devam ediyoruz. Varışı müteakip yerel bir lokantada enfes bir öğle yemeği alacağız. Ardından çok yakın mesafedeki Horma Kanyonu’na giderek, kanyonun içinde çağlayarak akan derenin üzerinde asma olarak yapılmış olan yürüme yolunda yarım saatlik zevkli bir yürüyüş yapacağız. Ardından Ilıca Şelalesi’ne keyifli bir yürüyüş yapacağız. Fotoğraf molasının ardından, şelale yakınındaki mola yerinde mangal kömürüyle yanan semaverde çaylarımızı yudumluyoruz. Daha sonra İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Karabük, Gerede ve Bolu üzerinden, molalarla akşam geç saatlerde İstanbul’a varıyoruz. Sizleri aldığımız noktalara bırakarak bir sonraki Sumertur organizasyonunda görüşmek dileğiyle vedalaşıyoruz.

 

Ücrete Dahil Olan Hizmetler

• Lüks Sumertur araçları ile ulaşım
• Otellerde 2 Gece yarım pansiyon konaklama
• Açık büfe 2 sabah kahvaltısı
• Açık büfe veya set menü 2 akşam yemeği
• Profesyonel kokartlı rehber eşliğinde tüm çevre gezileri
• Araç içi su ikramı
• Sumertur Güvencesi
• 1618 Nolu Turizm Kanununa Göre Zorunlu Seyahat Sigortası
   

Ücrete Dahil Olmayan Hizmetler

• İlk gün sabah kahvaltısı
• Son gün akşam yemeği
• Tüm öğlen yemekleri
• Tüm yemeklerde alınan içecekler
• Sinop tekne turu ücreti
• Tüm özel harcamalar
• Müze ve Ören Yeri girişleri
   

 TUR ÜCRETİ: 5 999 TL

 Tek kişilik oda farkı: 1 100 TL

 

Kastamonu

Gökırmak’ın bir kolu olan Karaçomak Deresi vadisinde kurulu bulunan şehrin denizden yüksekliği 775 metredir. Anadolu’daki en eski şehirlerden biri olan Kastamonu’da, antik çağ ve Türk-İslâm dönemine ait birçok tarihi eser vardır. Kastamonu Kalesi, Atabey Camii, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Yanık Sultan Türbesi, Nasrullah Camii, Saat Kulesi ve buna benzer birçok tarihi eser mevcuttur. Kastamonu kent merkezinde ayrıca Türkiye’de açılan ilk “Kent Tarihi Müzesi” bulunmaktadır. Kastamonu Saat Kulesi, Sultan II. Abdülhamit zamanında, şehrin doğusunda bulunan yamaç üzerine Kastamonu Valilerinden Abdurrahman Nureddin Paşa tarafından 1884-1885 yıllarında yaptırılmıştır. Kulenin saati de Avrupa’dan getirtilmiştir.

 

Sinop

Türkiye Cumhuriyeti’nin Karadeniz Bölgesi’nin orta kesiminde bulunan Sinop ilinin merkezi olan şehirdir. Karadeniz kıyısında, Boztepe Burnu’nun karayla birleşme noktasında yer alır. Sinop Kalesi, Cezaevi tarihi ve turizm açısından kentin en ilginç yeridir.

 

Pınarbaşı

Azdavay’a bağlı bir köy durumunda iken, 4 Temmuz 1987 tarih ve 19507 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 3392 Sayılı Kanunla İlçe haline gelmiş olup, 26 Ağustos 1988 tarihinde faaliyete geçmiştir. Pınarbaşı ve çevresinde sırayla Gasgaslar, Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Helenler, Pontuslar, Romalılar, Bizanslılar, Çobanoğulları ve Candaroğulları hakim olmuş, 1460 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır. Pınarbaşı; zümrüt yeşili ormanları, eşi bulunmaz kanyonları ve mağaraları, ahşap evleri, şirin köyleri ve geleneksel yaşam tarzı ile Anadolu’nun Kuzeyinde Küre Dağlarının güney kesiminde yer alır.